29 Ağustos 2012 Çarşamba

Nusr-et

Sonunda ben de son zamanların en iyi etçisi olarak kabul edilen Nusr-et'e gittim.
Dedikleri kadar var mıymış? Bence varmış. Yediğim her et sulu ve yumuşacıktı. Normalde çok tuz kullanmama rağmen hiçbir etin üzerine tuz ekme gereği hissetmedim. 'Nasıl pişsin?' diye bir soru sorulmuyor. Her etin kendine göre en doğru pişirme şeklini zaten Nusr-et yapıyor ve hakikaten de önünüze gelen et ne fazla kanlı ne çok pişmiş, tam kıvamında geliyor. Etlerin yanında muhteşem bir hardal geliyor, çok acılı olanı gerçekten çok acı ama tadı süper lezzetli. Ayrıca masalarda sadece deniz tuzu olmasını takdir ettim. Masaya baharatlı patates kızartmaları sorulmadan getiriliyor ve devamlı tazeleniyor, salata küçük ve standart bir salata.
Nusr-et ile ilgili benim tek eleştirim, restoranın içinde her yerde uçuşan kara sineklere bir çare bulamamış olmaları. Sorduk, denemedikleri yöntem kalmamış ama bir türlü kurtulamamışlar.
Bir arkadaşın evinde görmüştüm, elektrikli tenis raketleri var, böyle sallayınca havadaki sinekleri kapıp, biraz zalimce biliyorum ama, yakarak öldürüyor. Benim önerim, herkesin çatal bıçağının yanına bir de bu raketlerden bıraksalar, biraz pis ama sağlam bir çözüm olabilir :)


 Neyse bu iğrenç sinek muhabbetinden sonra yemeklere geçeyim.
Garson her eti getirdiğinde, nasıl yenmesi gerektiğini söylüyor. Örneğin yandaki etin ismi spagetti.
Uzun ince kesilmiş yumuşak bir et. Hiç bıçak değdirmeden, çatala spagetti sarar gibi sarılıp bir lokmada ağza atılıyor.



 İkinci olarak gelen et, herkesin dilinde olan 'lokum.'

Valla birşey itiraf edeyim, bence yediğim üç farklı çeşit et içinde en esprisi olmayan buydu. Tabii ki yine çok yumuşak, tam kıvamında, gerçekten lokum gibi bir et ama bilmiyorum belki çok ince kesilmiş olması beni cezbetmedi, belki de diğer iki et o kadar lezzetliydi ki, ben biraz şımardım : )



 Ve efsane Nusret geliyor masamıza elinde kocaman Ceviz'le beraber. Ben röportajlarında biraz abartıldığını düşünmüştüm, her akşam işinin başında olduğuna inanmamıştım. Ama o akşam da oradaydı ve gerçekten de masa masa gezerek herkesin memnuniyetini soruyor, kimi masalara da etleri kendi servis ediyordu. Nitekim bizim cevizi de artistik bir şekilde ince ince dilimledi. Benim önce soğan kızartması zannettiğim yağ parçalarını da her et parçasnın üzerine paylaştırdı. Daha keserken 'bitirmemi beklemeyin, hemen atın ağzınıza birer parça' dedi. O üzerine koca parça yağ konulmuş et bu kadar mı hafif olabilir? Artık üçüncü parti olduğu için patlamanın eşiğindeydim ama yine de en ufak midemi rahatsız etmedi. Yani sonuç olarak ben Nusr-et'i sevdim ve daha denemek istediğim birçok çeşit var, örneğin füme et ve kafes. Sanırım en mantıklısı iki kişi yerine daha kalabalık giderek 5-6 çeşit söyleyip ufak ufak hepsinin tadına bakmak. Fiyatları ayrı ayrı bilmiyorum ama iki kişi birer kadeh şarap ile adam başı ortalama 100 TL'ye çıkıyorsunuz.






1 yorum:

  1. sinek kismi haric enlasilant icin harika bir yer anlasilan..guzel anladik tesekkurler

    YanıtlaSil